Uzun zamandır film yazmaya zaman bulamıyordum. Annemin Şarkısı'nı dün izledim ve yazmak için zaman yaratmalıydım, yarattım.
Yönetmeni Erol Mintaş'ın ilk uzun metrajlı filmi olan Annemin Şarkısı bol ödüllü çıktı izleyici karşısına. Beklentilerimizi karşılayıp karşılamayacağı konusunda endişeli gittiğim filmin senaryosu 'çok bizden biriydi'.
Kürt sinemasının, kendine yer etmeye başladığı zamanlardayız. Fakat endişe verici olan ve zaman zaman çeşitli Kürt yönetmenlerin Kürt'ün acılarını irite edecek düzeyde ajite etmesi durumundan bıkkın iken, Annemin Şarkısı imdat soluğumuz oldu. Kürt halkının dramını sinemaya incitmeden yansıtabilmek işini yapmak kolay değil ve bu filmdeki olguların, gerektiği kadar dokunulmuş olması size kendini daha samimi hissettiriyor.
Klama Dayîka Min'ın bir diğer özelliği Feyyaz Duman ve Zübeyde Ronahî'nin gerek fiziki özellikleri gerek oyunculuklarıyla film için biçilmiş kaftan olmaları. Nesrin Cavadzade'nin varlığı da filmin diğer şanslarından biriydi.
92'nin Doğubeyazıt'ında başlayan Annemin Şarkısı filmi, Kürdistan'ın asla unutmayacağı beyaz toros gerçeğini bir özne olarak değil, nesne olarak kullanıyor. Faili meçhulü anlatım şekli olarak ise tek sahne ve sonrasında filme yayılan görsel ile ince bir seçim yapmış yönetmen. Sonrası ise birgün köyüne döneceğinin hayaliyle yaşayan Nigar Ana'nın (Zübeyde Ronahî) ve metropolde hayatına devam etmeye çalışan oğlunun (Feyyaz Duman) hikayesi.
Yokolan köylerinden sonra, Tarlabaşı'ndaki kentsel dönüşümle de göç etmek zorunda bırakılan ailelere diyaloglarıyla değinen filmde, Nigar Ana'nın sıkıştığı küçük dünyasında, geçmişine ait aradığı bir kaset filme ismini veriyor. Oğlunu ise annesine ve hamile sevgilisine yetişme telaşındayken, para kazanmak için yaptığı öğretmenlik, varlığından kopmamak için verdiği Kürtçe dersleri ve esas yapmak istediği yazarlık ile izlerken, diğer yandan kaset arama çabası ile bazen kızarak, bazen hak vererek ama çoğunlukla kendimize yakın hissediyoruz. Zeynep'i (Nesrin Cavadzade) ise kendi başına bir hayat idame ettiren, feodal yapıdan arınmış, sevgilisinden hamile olan genç bir Kürt kadını iken, kentleşmiş günlük hayatında Türkçe, Nigar Ana ile ise Kürtçe konuşurken görüyoruz. Bu da metropollerde yaşayan Kürt gençlerine getirilmiş ince bir eleştiri olarak okunuyor. Sevgili mamoste Fehim Işık'ın iki dakikalık sahnesinde, yurtdışına iltica etmiş Nigar Ana'nın diğer oğlu rolüyle görürken, film aslında bugün hala ülkelerine dönemeyenlere de değinmiş oluyor.
Klama Dayîka Min, Kürt sinemasındaki yerini almışken, kaçırmak istemeyeceğiniz bir film. Ve eminim siz de, 70 yaşında ilk ve son filmini çeken Nigar Ana'nın yüzünü hayatınızın bir köşesine koyacaksınız. Fotoğraflara bağlılık, tavuskuşu ve karga hikayesi, ceviz suyu ve kasetçaların alegorik hikayesi sizi de etkileyecek. İyi seyirler.
Ödüller:
Annemin Şarkısı'nın aldığı ödüller şu şekilde: 2014 Saraybosna Film Festivali Saraybosna'nın Kalbi En İyi Film Saraybosna'nın Kalbi En İyi Erkek Oyuncu 2014 Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali En İyi İlk Film En İyi Erkek Oyuncu (Feyyaz Duman) En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Aziz Çapkurt) En İyi Müzik (kaynak:beyazperde.com)